Çarşamba

Paylaşım Olmayan Paylaşımlar

Son zamanlarda en çok duyduğumuz kelime ‘paylaşmak’. Tüm kelimeler ancak çağrışım yaptığı diğer kelime, kavram ve imgelerle anlam bulurmuş. 'İsrailliler katledildi, Filistinliler öldü' diye yazarken BBC’nin kullandığı ‘trick’ bu aslında. Bir insanı ‘terörist’ ilan etmekle, ona ‘Nobel Barış Ödülü’ vermek arasında düşündüğünüzden çok daha ince bir çizgi vardır. Egemen; kendi ideolojisini yenilir yutulur bir şeymiş gibi takdim etmek için dili yeniden kurma faaliyetinde bulunur ve herkesin kullandığı gündelik kelimelerin anlamlarını yeni bir referanslar dünyası yaratarak muğlaklaştırır. Bu durumun en çarpıcı örneğine Victor Klemperer’in muhteşem The Language of the Third Reich kitabında tanık oluyoruz. Şüphesiz Nazi Almanyası’nın kelimeleri o dünyayı kurmakta kullanılan en önemli araçlardan birisiydi.
Sözgelimi ‘organisieren’ (organize etmek) gibi masum bir kelime Nazi Almanyasında toplumsal hiyerarşinin vazgeçilmez olduğunu anlatmaya yarayan bir araca dönüşüyordu. Klemperer’in kendi anlatımıyla:
As early as 1936 a young car mechanic who had managed to carry out a tricky emergency repair on my exhaust all by himself said to me, ‘Didn’t I organize that well!’ The words ‘organization’ and ‘organisieren’ were ringing in his ears so insistently, and he was so saturated with the idea that every bit of work had first to be organized, i.e. had to be allocated to a disciplined group by its leader, that he couldn’t come up with an appropriate and simple expression like ‘arbeiten’ (to work), erledigen (to deal with) or verrichten (carry out) or even just ‘machen’ (to do) for a task which he himself undertook and completed.
Victor Klemperer, Yahudi Dilbilimci. Hayatını bir Almanla evli olmasına borçlu.
Nazi Almanyasının dilini anlattığı kitabında şöyle diyordu:
"I shall go on writing. That is my heroism.
I shall bear witness, precise witness!"

-May 27, 1942
Neo-liberal ideolojinin kendine hedef seçtiği kelimeler neler? Paylaşmak kelimesi üzerinden bazı ipuçlarına ulaşabilir miyiz acaba?
Paylaşmak kelimesinin çağrıştırdığı her şey insanın içini ısıtan cinsten. Bir elmayı paylaşmak, acıyı paylaşmak, sevgiyi paylaşmak, evi paylaşmak, parayı paylaşmak, yemeği paylaşmak gibi.. Peki biz son zamanlarda neyi bu kadar çok paylaşıyoruz da paylaşmak kelimesini günde ortalama 30 kez kullanır olduk? Bu yukarıda saydıklarımızdan hiçbirini.
Paylaştığımız şey: Dijital veriler. Bir fotoğraf, bir video, bir ‘durum’, bir özlü söz. Hızlı tüketim çağının, bir o kadar hızla değişen gündem kalabalığı içinde paylaştığını sandığımız şeyler piksellerden oluşuyor. Aslında kendimize ait olan ve paylaşması bir erdem sayılabilecek hiçbir şeyi paylaşmıyoruz. Pay-laş-mak kelimesine haksızlık ediyoruz, onu yozlaştırıyoruz ve asıl paylaşmadığımız şeylerin üzerini örterek bencilliğimizi maskeliyor ve bize dayatılan rekabetçi-piyasacı düzenin içinde aziz mertebesine yükseltilmiş olan ‘bireysellik’ kültünün peşinden sürükleniyoruz. Paylaşmak artık doğrudan iki insan arasında cereyan eden ve iki taraftan birini ya da ikisini birden rahatlatan ve mutlu eden dayanışmacı bir eylem şekli olmaktan çıkıyor. Zamanın ruhu içinde paylaşmak dediğimiz şey artık anonim bir şekilde 0 ve 1’lerin dünyasına fırlatılıveren ve anında tüketiliveren bir takım dijital verileri tanımlıyor. Karşılıklı, yüzyüze ikili ve çoklu ilişkilerde değil; araya bir dolayım (bir makina) sokularak sözde ‘paylaşımlar’ gerçekleşiyor.
Güzelim ‘paylaşmak’ kelimesinin sosyal ve ekonomik bağlamlarından tamamen koparılışı ve neo-liberal dünyanın ürettiği kültürel bağlam içinde yozlaşması işte bu şekilde gerçekleşiyor.
Bu kayıtla birlikte paylaşmak kelimesine bir ağıt yakabiliriz.

1 yorum:

  1. Yeryüzü Felsefe Dizisi
    Felsefe Sözlüğü - Yazar: Antony Flew (432 sayfa) 24 TL
    Felsefenin Temel Sorunları - Yazar: A.C.Ewing (336 sayfa) 17 TL
    Spartaküs - Yazar: H.Fast (344 sayfa) 18 TL
    Böyle Buyurdu Zerdüşt - Yazar: Nietzsche (400 Sayfa) 21 TL
    Faydacılık - Yazar: W. James (224 Sayfa) 12 TL
    Pozitif Felsefeye Giriş - Yazar: A. Comte (80 sayfa) 7 TL
    Pratik Usun Eleştirisi - Yazar: Immanuel Kant (192 sayfa) 12 TL
    İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni - Yazar: J.J. Rousseau (104 Sayfa) 7 TL
    Comte'un Din ve Toplum Felsefesi - Yazar: E. Caird (160 sayfa) 9 TL
    Felsefenin İlkeleri - Yazar: R. Descartes (88 Sayfa) 7.5 TL
    Yeni Bir Algı Teorisi - Yazar: G. Berkeley (88 Sayfa) 7.5 TL
    Çağdaş Düşüncenin Kurucuları - Yazar: B.B. Seligman (376 Sayfa) 19 TL
    Çağdaş Felsefe Bilim ve Din - Yazar: E. Boutreoux (320 Sayfa) 18 TL
    Diyalektik - Yazar: M.J. Adler (232 sayfa) 16 TL
    Felsefenin Başlangıç İlkeleri - Yazar: G. Politzer (256 sayfa) 17 TL
    Felsefenin Temel İlkeleri - Yazar: G. Politzer (558 sayfa) 28 TL



    Fiyat 200 lira.

    YanıtlaSil